Katarakt Ameliyatında Mercek Seçimi: “Hangi Mercek Bana Uygun?”
- Opr. Dr. Bekir Koç
- 4 gün önce
- 5 dakikada okunur
Katarakt ameliyatı düşünen çoğu hastanın aklından geçen ilk şey;
“Hocam… En iyi mercek olsun?”
Çok doğal bir inanış. Çünkü artık mercek seçenekleri kişiye göre şekilleniyor; yaşam tarzı, göz yapısı, beklenti, hatta gece araç kullanma sıklığı bile mercek seçimini etkiliyor. Bu yüzden mercek seçimi “ameliyattan sonra hayat kalitesini belirleyen en kritik adım” olarak görülüyor. Ancak Katarakt cerrahisinde tek bir “en iyi mercek” yoktur. Sadece sizin gözünüze, iş hayatınıza ve beklentinize en uygun mercek vardır. Hadi şimdi bu önemli kararı verirken nelere dikkat edeceğiz beraber inceleyelim.
1. Mercek Seçimi Neden Bu Kadar Önemli?
Katarakt ameliyatının tek amacı sadece bulanıklığı almak değil; ameliyattan sonra nasıl göreceğinizi belirlemek. Seçilen mercek şunlara doğrudan etki ediyor:
Uzak görüşünüz
Yakın okuma performansınız
Gözlük ihtiyacınız
Gece araba kullanırken rahatlık
Işık saçılması ve parlamalar
Kontrast duyarlılığı
Kısacası, doğru mercek sizi yıllarca konforlu bir görüşe kavuşturur; yanlış mercek ise rahatsız edici yan etkiler yaratabilir.
2. “Hangi Mercek En İyisi?” Sorusunun Gerçek Cevabı
Katarakt cerrahisinde tek bir “en iyi mercek” yoktur. Sadece sizin gözünüze, iş hayatınıza ve beklentinize en uygun mercek vardır.
Bugün en sık kullandığımız mercek grupları:
A. Monofokal Mercekler (Standart – en doğal görüş)
Uzak görüş net olur
Yakın için çoğunlukla gözlük gerekir
Gece görüşü çok iyidir
Kontrast değerleri en yüksektir
Katarakt ameliyatında en doğal ve en net uzak görüşü isteyen bir hastayı düşünelim. Bu hastaya monofokal mercek yerleştirildiğinde, ameliyat sonrası uzak görme genellikle “HD kalitesinde” olur. Monofokal merceklerin en büyük avantajı, kontrast duyarlılığının çok yüksek olmasıdır. Özellikle gece araç kullanan, ışık saçılmalarından rahatsız olan ya da gözünde retina ile ilgili erken dönem değişiklikler bulunan hastalarda, bu mercekler oldukça konforlu bir deneyim sağlar. Ancak monofokal merceklerin en belirgin dezavantajı yakın görüşün gözlüksüz olmamasıdır. Örneğin kitap okumayı çok seven, telefonda uzun süre yazı okuyan veya bilgisayar başında çalışan bir hasta ameliyat sonrası yakın gözlüğüne ihtiyaç duyar. Bu bir sağlık sorunu değildir, sadece monofokal merceğin doğal optik yapısından kaynaklanan bir durumdur.
B. Trifokal Mercekler (Yakın + Orta + Uzak – gözlüksüz yaşam)
Gözlüksüz kitap okuma, bilgisayar kullanma, telefon kullanımında çok başarılı
Günlük yaşamda maksimum konfor sağlar
Göz yapısının uygun olması gerekir
Gece ışık saçılması hafif olabilir
Günlük yaşamında gözlük kullanmak istemeyen, bilgisayar, telefon, kitap gibi aktiviteleri sık yapan bir hastayı düşünelim. Bu hastaya trifokal mercek yerleştirildiğinde, yakın–orta–uzak tüm mesafelerde gözlüksüz bir görüş elde etmek mümkün olur. Trifokal merceklerin en güçlü yanı, hastaya tam bir gözlük bağımsızlığı sağlamasıdır. Özellikle aktif çalışan, sosyal yaşamı hareketli olan ve gözlüğü günlük hayatta bir yük olarak gören kişilerde çok yüksek memnuniyet sağlar.Öte yandan trifokal merceklerin bazı dezavantajları da vardır. Örneğin retina tabakasında hafif bozulma olan, gözünde sarı nokta başlangıcı bulunan veya daha önce lazer operasyon geçirmiş hastalarda trifokal merceğin performansı beklenen seviyede olmayabilir. Bu durumda görüş kalitesi düşebilir ve yan etkiler belirginleşebilir. Ayrıca trifokal merceklerde gece ışık saçılması (halo–glare) monofokale göre biraz daha sık görülür. Bu tıbbi bir sorun değildir ancak özellikle gece araç kullanan bazı hastalarda rahatsız edici olabilir.
Sonuç olarak trifokal mercekler, gözlüğü tamamen hayatından çıkarmak isteyen ve göz yapısı uygun olan hastalarda mükemmel bir seçenektir. Fakat gözün retina ve kornea yapısı uyumlu değilse, başka mercek türleri daha doğru olabilir. Eğer trifokal mercekler hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek istiyorsanız buraya tıklayın.
C. EDOF Mercekler (Geniş odak aralığı – dengeli seçenek)
Uzak ve orta çok iyi
Yakın orta düzeyde gözlük ihtiyacı olabilir
Gece parlamaları trifokale göre daha az
Daha doğal bir görüş alanı sağlar
Hem uzak hem bilgisayar mesafesini çok iyi görmek isteyen, ancak trifokal merceklerin gece ışık saçılmalarından çekinen bir hastayı düşünelim. EDOF (Extended Depth of Focus) mercekler, geniş bir odak aralığı sağlayarak özellikle uzak ve orta mesafede çok doğal bir görüş sunar. Bu merceklerin en büyük avantajı, trifokal merceklere göre çok daha dengeli bir yapı sunmalarıdır. Hem görüntü kalitesi yüksektir hem de gece parlamaları minimaldir.
Örneğin gününü bilgisayar başında geçiren bir mühendis, muhasebeci, avukat ya da doktor için EDOF mercekler oldukça ideal olabilir. Çünkü bu mercekler monitör mesafesini çok iyi karşılarken, araç kullanma konforunu da korur. Göz, trifokal merceklerdeki kadar optik halkalarla karşılaşmadığı için adaptasyon süreci daha kolay olur ve görüntü daha doğal hissedilir.
Ancak EDOF merceklerin dezavantajı, yakın mesafenin trifokal kadar güçlü olmamasıdır. Örneğin sürekli kitap okuyan bir kişi veya çok küçük yazılarla çalışması gereken bir hasta, ameliyat sonrasında zaman zaman düşük numaralı yakın gözlüğüne ihtiyaç duyabilir. Bu bir sağlık sorunu değildir, mercek yapısının doğasıyla ilgilidir.
Genel olarak EDOF mercekler, “yakında biraz gözlük takmam sorun değil, ama görüntü çok doğal olsun, gece de rahat edeyim” diyen hastalar için mükemmel bir dengeli çözümdür.Eğer trifokal mercekler hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek istiyorsanız buraya tıklayın.
3. Mercek Seçimi Kişiye Göre Nasıl Belirleniyor?
Mercek seçimi öylesine bir karar değildir. Muayene sırasında şu parametreler detaylı şekilde değerlendirilir:
Tam göz muayenesi yapılır
kornea Topogrofisi
Biyometri
Göz içi lens pozisyonu
Korneal astigmat miktarı
Göz kuruluğu düzeyi
Ek başka göz hastalığı olup olmaması
Yaşam tarzı ve mesleğe göre hastanın ihtiyaçları
Yakın/uzak beklentisi
Gece araç kullanma sıklığı
Her gözün biyometrik yapısı farklıdır. Bu nedenle “herkese aynı mercek” doğru değildir.
Retina tabakası, makula yapısı ve göz içi sinir tabakası mercek performansını doğrudan etkilediği için, bu değerlendirmelerin deneyimli bir cerrah tarafından yapılması sonuçları ciddi şekilde iyileştirir.
4. Mercek Seçimi İçin Altın Kurallar
1) Yaşam tarzınızı dürüstçe anlatın.
Katarakt ameliyatında mercek seçiminin en kritik adımlarından biri, yaşam tarzınızı doktorunuza dürüstçe ve ayrıntılı şekilde anlatmaktır. Örneğin gün içinde ne kadar bilgisayar kullandığınız, yakın okumayı sevip sevmediğiniz, gece sık araç kullanıp kullanmadığınız, hobi olarak ne yaptığınız, hatta gündelik ışık hassasiyetiniz bile hangi merceğin size uygun olduğunu belirler. Çünkü her mercek türü farklı mesafelerde farklı performans gösterir. Eğer “yakında gözlük takmam sorun değil” ya da “gece araçta ışık beni rahatsız eder” gibi bilgileri doğru aktarırsanız, göz yapınızla yaşam tarzınızın mükemmel şekilde eşleştiği bir mercek seçimi yapılır. Bu da ameliyat sonrası memnuniyetinizi doğrudan yükseltir.
2) Beklentinizi net söyleyin.
Katarakt ameliyatında mercek seçiminin en önemli adımlarından biri de beklentinizi açık ve net bir şekilde söylemektir. Örneğin tamamen gözlüksüz bir hayat istiyorsanız, bunu doktorunuza baştan belirtmeniz gerekir; çünkü trifokal veya EDOF gibi mercekler bu noktada avantaj sağlar. Eğer “Benim için en önemlisi uzak görüşümün çok net olması” diyorsanız, bu durumda monofokal mercek daha doğru bir seçenek olabilir. Ya da “Yakına gözlük takmam sorun değil ama gece araç kullanırken ışıklardan rahatsız olmak istemiyorum” diyorsanız, bu beklenti farklı bir mercekle daha iyi karşılanır. Yani hangi konforun sizin için öncelikli olduğunu net ifade ettiğinizde, mercek seçimi tam olarak ihtiyaçlarınıza göre şekillenir ve ameliyat sonrası memnuniyetiniz en üst seviyeye çıkar.
3)Doktorunuzun görüşüne önem verin, hemen karar vermeyin farklı fikirler alın.
Katarakt ameliyatında mercek seçimi yaparken doktorunuzun görüşüne mutlaka önem verin. Çünkü göz yapınız, retina sağlığınız, kornea ölçümleriniz ve yaşam alışkanlıklarınız mercek performansını doğrudan etkiler. Bazen hasta kendisi için “en iyi mercek” olduğunu düşündüğü seçeneği istese bile, göz yapısı buna uygun olmayabilir. Bu noktada doktorun deneyimi ve objektif değerlendirmesi çok önemlidir. Ayrıca hemen karar vermek yerine, aklınıza takılan her detayı sormak, mercek seçeneklerini karşılaştırmak ve gerekirse farklı hekimlerden fikir almak da verilecek kararı güçlendirir. Sonuçta bu ameliyat hayatınızda bir kez yapılacak; bu yüzden doğru kararı vermek için hem zamana hem de doğru yönlendirmeye ihtiyaç vardır.
Sonuç: Mercek Seçimi Bir “Eşleştirme” Sürecidir
Sonuç olarak mercek seçimi aslında bir “eşleştirme” sürecidir. Göz yapınız, yaşam tarzınız ve beklentileriniz doğru mercekle buluştuğunda ameliyat sonrası hayatınız gerçekten rahatlar. Bu nedenle bu süreci bir alışveriş değil, tam anlamıyla size en uygun çözümü bulma yolculuğu olarak düşünün. Acele etmeden, aklınızdaki her soruyu sorarak ve kendiniz için ne istediğinizi netleştirerek ilerlediğinizde sonuç çok daha yüz güldürücü olur. Unutmayın, bu ameliyat bir kez yapılıyor ama etkisi yıllarca sizinle kalıyor. Doğru merceği bulduğunuzda, dünyayı yeniden daha parlak, daha net ve çok daha konforlu görmeye başlarsınız. Geriye sadece “Keşke daha önce yaptırsaymışım” demek kalır.
Kişiye Özel Mercek Analizi İçin Randevu
Eğer “Benim için en iyi mercek hangisi?” sorusu hakkında fikir almak Maya Göz Hastanesi’nde Op. Dr. Bekir Koç ile detaylı göz muayenesi ve mercek analizi değerlendirmesi yaptırabilirsiniz.
Whatsapp: 0 (542) 547 36 44 Telefon: 444 62 92
Adres: Ankara – Maya Göz Hastanesi 🌐 www.oprdrbekirkoc.com




Yorumlar